Türk Epilepsi İle Savaş Derneği Basın Bülteni

Sara (Epilepsi ) Tedavi Edilebilen bir Hastalıktır

Halk arasında "sara hastalığı" olarak da bilinen epilepsi, değişik nedenlerle beyin hücrelerinin normal olmayan elektriksel boşalması ile ortaya çıkan tekrarlayıcı, beyine ait kontrol dışı hareket bozuklukları olarak tanımlanır.

Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitleri mevcuttur fakat temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur: parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak olarak başlayanlar). Burada kullanılan yaygın terimi daha kötü ve şiddetli bir nöbet tipi anlamına gelmez. Kullanılan bu isimlendirme farklı nedenlere bağlı oluşan epilepsi nöbetlerini tanımlamayı amaçlamaktadır.
Tüm dünyada nüfusun yaklaşık %1´inin epilepsi hastası olduğunu bilinmektedir.

Hastalık erkek ve kadınlarda, ırk ayrımı olmaksızın eşit oranda görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta görülebilir ama sıklıkla en gençler ile en yaşlılar etkilenir.

İnsan beyni epilepsi ya da sara hastalığı oluşturma potansiyeline sahiptir yani her insanda yaşamının herhangi bir anında epilepsi nöbeti ortaya çıkabilir. Beynimizi oluşturan ve birbirleriyle çok sıkı bir iletişim ve uyum içinde çalışan hücreler yani nöronların uyumunu etkileyen her türlü neden epilepsi nöbetine yol açabilir.

Epilepsi hastalarının yaklaşık üçte ikisinde hastalığa neden olacak bir faktör saptanamamaktadır. Geriye kalan üçte birlik bölümde ise hastaların hikayesinde beyin dokusunda hasara yol açabilecek bir faktör yer alır. Bu faktörler arasında kafa travmaları, beyin ile ilişkili menenjit, ensefalit gibi infeksiyonlar, yüksek ateş ile seyreden durumlar, zehirlenmeler, beyin dokusunun tümörleri, beyin kanamaları sayılabilir.

Epilepsi tanısı hastanın ayrıntılı sorgulanması ile konur, EEG gibi yöntemler ise tanıya yardımcıdır. EEG, beynin çalışması hakkında bilgi verir . Epilepside sık görülen elektriksel aktivite bozukluğunu gösterir ve beynin anormal çalışan bölümünün belirlenmesini sağlar. Normal EEG, kişinin epilepsi olmadığını göstermez ve anormal EEG de her zaman epilepsi demek değildir.
Epilepsi tanı edildikten sonra, hastanın özelliklerini ve klinik durumu dikkate alarak, nöbetleri kontrol altına alacağını düşünülen bir tedavi planlanır ve ilacın dozu yavaşça artırılarak nöbetler kontrol altına alınmaya çalışılır. Bu sırada en önemli nokta, hastanın düzenli kontrole gelmesidir. Ayrıca ilaçların önerildiği şekilde ve düzenli olarak kullanılması da gereklidir. Hastanın nöbet sıklığında bir değişiklik olması, ilaçlarını kullanamaması, başka bazı sağlık problemleri yaşaması ve tabii her ilaç tedavisinde ortaya çıkabilecek bazı yan etkilerle karşı karşıya kalması durumunda doktoruna başvurması gereklidir.

Epilepsi tedavisi ilaçlarla yapılır. İlaçlar epilepsilerin %60 kadarını başarıyla kontrol eder. Geriye kalan bir grup hasta ilaçla tedaviye yanıt vermez. Bu grup, tedaviye dirençli epilepsi olarak adlandırılır. Bu hastaların bir kısmında, çoğunlukla kısmi epilepsisi olanlar, cerrahi operasyon ile tedavi olasılığı vardır.

Epilepsi, hastanın sağlığı kadar sosyal yaşamını da etkileyen bir hastalıktır. Birçok epilepsi hastasının toplumdan ve sosyal çevreden uzaklaştığı, kendi içine kapandığı, toplum tarafından kabul görmeme korkusu yaşadığı açıktır. Ayrıca epilepsi hastaları, evlilik, çocuk sahibi olma, meslek edinme gibi birçok sosyal konuda da sıkıntı çekmektedir.Toplumumuzun bu konudaki bilinçlenme düzeyindeki artış ve farkındalık durumu, hastalığa ve hastalara yaklaşımın geliştirilmesini sağlayarak daha uygar ve çağdaş bir toplum haline gelmemizde önemli bir adım atmamızı sağlayacaktır.

04-10 Haziran tarihleri arasında yapılacak Epilepsi haftası etkinliklerinde yurdumuzun çeşitli yerlerinde toplantılar, radyo ve tv konferansları düzenlenerek epilepsi konusundaki toplumsal bilincin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Bu vesileyle siz değerli basın mensuplarının konuya ilgisini çekmek ister, şimdiden destekleriniz için teşekkür ederiz.


Prof. Dr. Çiğdem Özkara
Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı